Gazeteci Fatih Altaylı, Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği Büyük Zafer Konuşması’nın sunuculuğunu yaptı. Tarihçi İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Celal Şengör’ün yer aldığı programda Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili pek çok konu ele alındı. Şengör’ün ‘Atatürk olmasaydı ne olurdu?’ sorusuna verdiği yanıtla gündem oldu.
Kaynak:https://www.youtube.com/watch?v=0KdhJ…
Gaziemir Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları çerçevesinde birçok etkinlik gerçekleştirdi. Olayların ortasında en çok ilgi çeken ise Büyük Zafer röportajı oldu.
Moderatörlüğünü gazeteci Fatih Altaylı’nın yaptığı Büyük Zafer Sohbeti’ne, tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Celal Şengör konuşmacı olarak katıldı.
Atatürk’ün dehasını ve büyük zafere giden yolda yaşananları anlatan Ortaylı ve Şengör’ün konuşmaları büyük ilgi gördü.
Büyük Zafer Sohbeti’nde yaptığı konuşmayla dikkat çeken Prof. Dr. Celal Şengör, ‘Atatürk olmasaydı ne olurdu?’ sorusunu yanıtladı.
Şengör, Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük bir lider olduğuna dikkat çekerek, “Atatürk olmasaydı, reform hareketleri olmasaydı Afganistan gibi olurduk.”
“Büyük Taarruz bir dahi eseri ve dahi tarafından yaratılmış bir gelecek. İş saldırısının hazırlanması ve uygulanması. İstikbal savaştan sonradır. Yunanlıların planı Türk ordusunu Karadeniz’e döküp Türkiye’yi tahliye etmektir. Atatürk bilinen savaş tekniklerinin dışında teknikler uygulayarak ‘Hat savunması yoktur, yüzey savunması vardır’ emrini verir. Atatürk’le birlikte savaşanlar çok yetenekli komutanlardır ama yalnızca Atatürk’ün yaratıcılığı vardır ve bu yaratıcı deha sayesinde savaş kazanılır. Atatürk olmasaydı, reform hareketleri olmasaydı Afganistan’da olurduk. Anadolu, Atatürk’ün iktidara geldiği Birinci Çağ’ın en fakir bölgeleriydi. Şimdi bize Osmanlı’nın ihtişamını satmaya çalışan bir sürü cahil var. Mustafa Kemal mucize sayılan zaferleri kazandıktan sonra milleti yaratacak devrimler yaptı. Devrimlerle birlikte ülke yeni bir çağa girdi.”
İlber Ortaylı, Atatürk’e ve onun düşünce yapısına, askeri başarılarına ve istihbaratına ilişkin birçok konuya değindi.
Ortaylı, Mustafa Kemal Atatürk’ün sosyal hayata ne kadar değer verdiğini de şöyle anlattı: ‘Hayatımızda dikkat etmediğimiz bazı detaylar var, o insanların ne olduğunu gösteriyor. Eğer devlet adamıysa, geri kalmış bir ülkede sanatla uğraşıyorsa… Harikadır. Rıza Şah geldiğinde operayı gösterdi mesela Atatürk. Rıza Şah memleketine döndükten sonra operayı kurdu. Bunlar önemli şeyler. Bir ülkenin çehresini değiştiriyorlar.”
“Efendim top ne olur! Çok şey olur. Kadınıyla erkeğiyle eğlenmeyi bilmeyen toplum gerizekalıdır! Çok açık söylüyorum. Kadınlar hep eğleniyor. Kimse geride kalmadı.” Osmanlı döneminden kalma bir kafes.”
“İstanbul’un her yerini geziyorlar. Bu ülkede kadın da erkek de eğleniyor. Ama birlikte nasıl eğleneceklerini bilmiyorlar, bu çok açık. Bunu bugün bile görüyorum.
Yunan adalarında belediyenin yaptığı bir şenlik gördüm. Peki kimse kimseye tacizde bulunmadı vs. Sadece Papaz yabancı hanımlarımızdan birine çok fazla iltifat etti. Bir toplumun ölçütü olurlar, mizah anlayışları vardır ve birlikte yaşamayı öğrenirler. Sadece erkeklerden veya sadece kadınlardan oluşan bir toplum sakattır. 5-10 kadın milletvekilini bu şekilde koymak mümkün değil!’
prof. Dr. İlber Ortaylı sözlerine şöyle devam etti:
“26 Ağustos bizim için çok değerli. Bu, yeni Türkiye’nin uzun bir imparatorluk geleneğine sahip askeri bir ulusun yeniden ortaya çıkışıdır. 30 Ağustos ruhu, zaferi burada sürdürmek demektir. Millet ve devlet olarak onurumuzu korumaktır. Çünkü bu son kısım. Yani tüm İslam dünyasında, tüm doğu dünyasında medeniyetin, demokratik fikirlerin ve kadın-erkek eşitliğinin eksik de olsa var olduğu yerdir. Biz halkın umuduyuz ve siz onu korumak zorundasınız. Büyük hanımın mirasını göğsünden çıkarıp harcayan çılgın kız olmayı bırakın. İnsanlar vatanlarını korumak zorundadır. Hele ki bizim gibi dünya tarihinde yeri olan bir ülkeyseniz. Mustafa Kemal Paşa coğrafyayı çok iyi bilen, haritayı ezbere bilen biridir. Bu bir yetenektir. Atatürk’ün atmosferi çok güzel kokuyor. Zekayı çok iyi anlıyor.”
